SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CEMAAT VE’L-İMAME

<< 406 >>

باب: إذا صلى لنفسه فليطول ما شاء.

62. Bir Kimse Tek Başına Kıldığında Namazını İstediği Kadar Uzatabilir

 

حدثنا عبد الله بن يوسف قال: أخبرنا مالك، عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إذا صلى أحدكم للناس فليخفف، فإنه منهم الضعيف والسقيم والكبير، وإذا صلى أحدكم لنفسه فليطول ما شاء).

 

[-703-] Ebu Hureyre (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Sizden birisi insanlara namaz kıldırıyorsa namazı kısa ve hafif tut­sun. Çünkü cemaat içinde zayıf, hasta ve yaşlı kimseler bulunabilir. Fakat tek başına kılıyorsa istediği kadar uzatsın."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî'nin kullandığı bu bâb başlığı, Resûlullah'ın namazların kısa ve hafif tutulmasıyla İlgili genel nitelikli emrinin imamlık yapan kimseler hakkında olduğunu göstermektedir. Buna karşılık tek başına namaz kılan bir kimsenin namazı istediği kadar uzatmasında herhangi bir sakınca yok­tur. Bununla birlikte ileride açıklayacağımız gibi bir kimsenin namazın vakti çıka­cak kadar kıraati uzatması konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı âlimler Resûlullah (s.a.v.)'in bu emrinin genel nitelikli oluşuna bakarak nama­zın vakti çıkacak kadar kıraati uzatmakta bir sakınca bulunmadığını söylemişler­dir. Mensubu bulunduğumuz Şafiî mezhebinden bazı fakihlerin doğru kabul ettiği görüş de budur. Fakat bu görüş hemen kabul edilebilecek gibi değildir. Zira konuyla ilgili olarak İmam Müslim'in Ebu Katâde'den naklettiği bir rivayette Resûlullah şöyle buyurmuştur: "Sonraki namazın vakti gi­rinceye kadar namazın geciktirilmesi aştrıya varan bir ihmalkârlıktır." Bu hadis görüldüğü gibi, söz konusu görüşün doğru olmadığını ortaya koymak­tadır. Namazın kemâlini artırmak için kıraati uzatmak kul açısından bir maslahat­tır, ancak namazın vaktinde kılınmaması veya vaktin dışına taşırılmasi mefse dettir. Kural olarak mefsedetin terk edilmesi maslahata göre hareket etmekten daha uygundur.

 

Bu hadisin genel anlamı namazın diğer rükünlerinin aceleye getirilmeden gereği gibi yerine getirilmesi gerektiğini de göstermektedir.

 

باب: من شكا إمامه إذا طول.

63. Namazı Çok Uzatan İmam'ın Şikayet Edilmesi

 

-وقال أبو أسيد" كولت بنا يا نبي.

Ebû Useyd Namazı uzatan Oğluna Şöyle Demişti: Yavrucuğum Namazımızı Çok Uzattın!

 

حدثنا محمد بن يوسف: حدثنا سفيان، عن إسماعيل بن أبي خالد، عن قيس بن أبي حازم، عن أبي مسعود قال: قال رجل: يا رسول الله، إني لأتأخر عن الصلاة في الفجر مما يطيل بنا فلان فيها، فغضب رسول الله صلى الله عليه وسلم، ما رأيته غضب في موضع كان أشد غضبا منه يومئض، ثم قال: (يا أيها الناس، إن منكم منفرين، فمن أم الناس فليتجوز، فإن خلفه الضعيف والكبير وذا الحاجة).

 

[-704-] Ebu Mesûd (radiyallahu anh) anlatıyor: "Bir adam Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip; 'Ey Allah'ın Resulü, falanca imam namaz'ı çok uzun kıldırdığı için sabah namazlarına gidemiyorum' diyerek şikayette bulunmuştu. Ben Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in  hiçbir yerde o gün kızdığı kadar kızdığını görmemiştim- Bunun üzerine ashabına dönüp şöyle buyurdu; Ey insanlar, sizin içinizde halkı (namazdan ve dinden) soğutanlar var. Kim halka imamlık yapıp namaz kıldırtyorsa kısa tutsun. Çünkü arkasında zayıf, yaşlı ve iş - güç (ihtiyaç) sahibi kimseler vardır."

 

حدثنا آدم بن أبي أياس قال: حدثنا شعبة قال: حدثنا محارب بن دثار قال: سمعت جابر بن عبد الله الأنصاري قال: أقبل رجل بنا ضحين وقد جنح الليل، فوافق معاذا يصلي، فترك ناضحه، وأقبل إلى معاذ، فقرأ بسورة البقرة، أو النساء، فانطلق الرجل، وبلغه أن معاذا نال منه، فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فشكا إليه معاذا، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (يا معاذ أفتان أنت). أو (فاتن) ثلاث مرات: (فلولا صليت بسبح اسم ربك، والشمس وضحاها، والليل إذا يغشى، فإنه يصلي وراءك الكبير والضعيف وذو الحاجة). أحسب في الحديث.

قال أبو عبد الله: وتابعه سعيد بن مسروق، ومسعر، والشيباني. قال عمرو: وعبيد الله بن مقسم، وأبو الزبير، عن جابر: قرأ معاذ في العشاء بالبقرة. وتابعه الأعمش، عن محارب.

 

[-705-] Cabir bin Abdullah el-Ensârî (r.a.) anlatıyor: "Bir gece yanında tarım ve sulamada kullandığı iki devesiyle bir adam gelmişti. O sırada Muaz'ın namaz kıldırmakta olduğunu gördü. Develerini bırakıp Muâz'a uydu. Muaz o gece namazda Bakara veya Nisa sûresini okuyordu. Bunun üzerine adam namazdan çıktı. Bu adamcağız daha sonra, namazı bıraktığı için Muâz'ın kendisi hakkında ileri geri konuştuğunu duydu. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip Muâz'ı şikayet etti. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Muâz'a üç defa ‘Sen fettan –veya- fatin (insanları (namazdan) soğutan) biri misin ey Muâz' deyip ekledi; Alâ, Şems ve Leyi sûrelerini okuyarak namaz kıldırsan olmaz mıydı!? Arkanda yaşlı, zayıf ve İş -güç (ihtiyaç) sahibi insanlar namaz kılıyor..."

 

Rivayette geçen gece kelimesi kılınan namazın yatsı namazı olduğunu gös­terir.